19 Şubat 2015 Perşembe

YAZ TATİLİİİİİ DÜŞER DURUR YÜREĞİME


Malum şu günlerde soğuk kış kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Hepimiz yazın gelmesini iple çeker olduk.

Çoğumuz yaz tatilinde nereye gitsek diye planlar yapmaya başladık bile. E kolay olmuyor tabi gideceğimiz yeri seçmek. Kalacağımız otel güzel olsun, ucuz olsun, etrafta gezip görecek yer olsun, gece hayatı olsun vs. vs. diye düşünürken kendi isteğimiz bitiyor bu sefer de çocukların isteği başlıyor. Aman çocuklar sıkılmasın, onlar da keyif alsın, çocuklar için uygun ortam mutlaka olsun ….

Yaz tatili planlarımızı yaparken kalacağımız otel kadar, hatta bazen ondan daha önemli oluyor gideceğimiz plaj. Deniz temiz mi, plaj kalabalık mı, plaj kum mu, çakıl mı, deniz çocukların girebileceği derinlikte mi gibi kriterleri hepimiz göz önünde bulunduruyoruz mutlaka.

Aranızda henüz tatil planı yapmayan ve yaz tatilini Türkiye’de geçirmeyi düşünenler varsa bu yazıyı mutlaka okumalı, zira yazımızda denizi ve plajı güzel olan tatil yörelerimize ilişkin küçük bir derleme yaptık. Umarım beğenirsiniz…

1) Çeşme-İzmir

Çeşme’de gideceğiniz her plajı çok seveceksiniz. Su o kadar temiz ve berrak ki, adeta devasa bir akvaryumda hissediyorsunuz kendinizi.
Altınkum Plajı’na mutlaka gidin derim. Plaj tamamen kum ve denizi derin değil. Bu plajda çok fazla tesis var, Flyinn Beach onlardan biri. Burayı sevebileceğinizi düşünüyorum.



Bir diğer önerim Dalyan. Burada Sera Beach Club’a gitmiş ve beğenmiştim. Denizi harika ve Altınkum Plajı ile kıyaslandığında çok daha tenha bir yer.




Gelelim meşhuuur Aya Yorgi Koyu’na. Burada asla gitmenizi tavsiye etmediğim yer Sole&Mare Beach Club. Hele ki çocuğunuz varsa uzaktan bile bakmayın.


2) Mersin

Boğsak Koyu: Tertemiz, çarşaf gibi, çocuklu ailelerin dostu bir deniz ve sımsıcak kumla kaplı bir plajı var Boğsak’ın. Burada öyle lüks bir tesis ya da beach club tarzı bir yer hayal etmeyin. Boğsak’da yer alan İntermot Boğsak Motel’de ister kalabilir, isterseniz de günübirlik gidip şezlong kiralayabilirsiniz. Çok tenha bir yer olduğundan çocuklarınızla hafta sonu keyfi yaşayabilirsiniz.


3) Gökçeada

Gökçeada deyince benim için akan sular durur, ne de olsa büyüdüğüm yer.. Adanın detaylarına ayrıntılı olarak başka bir yazımda gireceğim zira her köşesi ayrı bir cennet ama burada en popüler ve aktivite dolu yeri olan Aydıncık (Kefaloz) Plajına değineceğim.

Burada büyük oteller yok, kamp alanı gibi bir yer. Yaklaşık 1200 metre uzunluğundaki altın rengi kumdan oluşan sahili ise özellikle çocuklu aileler için birebir. Bu plaj, son dönemde sörfçüler tarafından keşfedildi. Buranın bir farkı da bir yan koyda uçurtma surfünün yapılma olanağının olması. Plajdaki küçük tesisler aynı zamanda sörf malzemelerinin edinilebileceği ve özel derslerin verildiği surf club olarak hizmetlerini sürdürüyor. Aydıncık Plajı'nın önümüzdeki dönemde Alaçatı'ya rakip olacağını söylesem yalan olmaz. 

Son olarak, bu plaja geldiğinizde plajın arkasında bulunan tuz gölünde çamur banyosu yapmanız da mümkün. Çamur desem de esasında simsiyah bir tabakayı vücudunuza sürüyorsunuz ve bir çok hastalığa iyi geldiği söyleniyor.. Ardından biraz kumsalda kuruyorsunuz ve denizde bu tabakadan kurtuluyorsunuz.. Ben küçüklüğümden beri her gittiğimde zevkle denerim, size de tavsiye ederim.



4)Datça

‘Mekânım Datça olsun’ demiş Can Yücel, ne de doğru söylemiş. Hangi koyunu anlatsam ki… 



Bütün karmaşadan uzak kalmış sakin Palamutbükü’nün eşsiz denizi ve mis gibi deniz kokan huzurlu akşamlarını mı, Hayıtbükü’nün dut ağaçlarıyla dolu pırıl pırıl koyunu mu, yoksa berraklığıyla ün salmış Domuzbükü’nü mü.. Deneyimlerimle söyleyebilirim ki Datça çocuklu tatiller için de mükemmel bir adres. 





Tabii yok ben biraz da eğlence arıyorum diyorsanız Datça gecelerinin de eşsiz olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Sevgilinizle beraber kumsala kurulmuş masalarda yiyeceğiniz güzel bir akşam yemeğinin ardından, Datça eğlenmek için de birçok alternatif sunuyor.  

Datça'ya yolunuz düşerse Eski Datça'yı keşfetmeden, Knidos'a uğramadan ve zeytinyağı almadan sakın dönmeyin derim...
5) Marmaris - Selimiye

Uzun uzun anlatacağım Selimiye'yi ancak güzel koylarımız, denizlerimiz yazımıza ekleme yapmasam bir şeyler eksik kalırdı diye düşündüm. Böyle güzel bir koy işte Selimiye'ye... Aslında küçük, ufacık, daracık tek bir yolu olan bir köy burası, köy yaşantısının tüm güzelliklerini barındırıyor yolun üst tarafında, yolun alt tarafı ise daha çok sevimli bir sahil beldesini andırıyor, sevimli, cafeler, iskelelerin üzerine kurulmuş restoranlar, envai çeşit mezeler, minik butik oteller, begonvil ağaçları, mis kokulu portakal, limon ağaçları, adeta bir cennet.


Tatiliniz için bu sakin koyu tercih ederseniz doğa ile iç içe unutulmaz anlar sizi bekliyor demektir. Denizi Tükiye'de girdiğim en iyi denizlerden biri, berraklığı öyle bir temizlik hissi yaratıyor ki, içinden çıkmak istemiyorsunuz adeta, deniz ne çok soğuk, ne de girince serinletmeyen sular gibi sıcak, ideal bir ısıda. Bir çok "beach" var ama bunu Bodrum ya da Çeşme'dekiler gibi düşünmeyin :) Üzerinde, 10-12 şezlongun yer alabildiği butik iskelelere sahip beachler bunlar. Ama keyfi paha biçilemez, huzur tatili arayanların vazgeçilmezi olmaya aday bir tatil yöresi, çocuklu aileler için de birebir.

Güzel, şirin, sakin Selimiye'de iyi tatiller :)



0 yorum:

Yorum Gönder